BİLİRKİŞİ RAPORU DOĞRU 
İNCELENMEDİ Mİ?
İfadelerin hür irade olmadan, baskı ve zorla alındığına dair, savcılığa, Kayseri 5. Ağır Ceza Mahkemesi ve İstinaf Mahkemesine detaylı dilekçeler sunulduğunu ve şu an bunların mahkeme dosyasında yer aldığı, kolluk ekibi özellikle kadınlara ağır hakaretler, fiziki baskı yaptığı detaylı şekilde anlatıldığı ifade edildi.
F.B.’nin yakınları tarafından tutulan ve emekli hâkim, savcı, adli tıp elemanları ve polisler tarafından oluşan araştırma ekibinin aylarca gizli şekilde yürüttükleri araştırma sonrası çarpıcı bulgulara rastlanırken, en başta bilirkişi raporunun doğru şekilde incelenseydi; “F.B., annesi ve ablasının bu cinayeti işleyemeyecekleri ortaya çıkacaktı” diyen ekipte önde gelen uzman kişiler, “Vahim hataların çok fazla olduğu dosyada son şüphelenecek kişi veya kişilerin yargılanan kişiler olması gerekirdi” diye iddiada bulundular.
BULGULAR DİKKATE ALINMADI MI? 
Zaman çizelgesinin doğru araştırılmadığı iddia edilirken, nasıl ve hangi zaman biriminde bu eylemi yapabileceği çok kolayca ortaya çıkacağı belirtildi. Mahkemenin yerinde keşif yapmadığı bu yüzden başkaları tarafından işlenen vahşi cinayetin kim yada kimler tarafından işlendiğini de görülebileceği iddia edildi. Dosyanın devamında bir izmaritin bulunduğunu ve DNA araştırması sonrası olay yerinde hiç bulunmadım diyen komşu S.S. ile uyum bulduğu tespit edilmiştir. Ancak bu çok önemli bulguyla özel kolluk ekibi ve savcılık hiçbir araştırma yapmadığını görülürken. Savunma tarafından tanık olarak dinlenmesi talep edilse de Kayseri 5. Ağır hâkimi tarafından kabul görülmemiş ve çağrılmamıştır.
TORUN Sevda K. VE EŞİ Bekir K’NIN ÇELİŞKİLİ İFADELERİ DİKKAT 
ÇEKİYOR
Felahiye ilçesinde yaşayan ve vahşi cinayete kurban giden Pembe Boraze’nin diğer torunlarından Sevda K’nın kocası Bekir K.‘nda aşırı çelişkili durumları da göze çarparken, olay saatlerinde evdeydim diye ifade veren ve eşi Sevda K. tarafından desteklenen bu ifade de yalan çıktı. Torun Sevda K. daha sonra yalan söylediğini kendinin bir nişan töreninde olduğunu ve döndüğünde kocasının evde olmadığını ve yalan söylediğinden pişmanlık duyduğunu ifade etmiş. Ancak bu bilgi Jandarma özel ekip bilgisi dâhilinde olduğu halde, hiçbir şekilde niçin yalan söyledin, kocasını koruma gereğini niçin gördüğünün üstüne varılmamış. Bekir K.‘nın kendi ifadesinde kendinin jandarmayla iç içe olduğunu ve tüm bilgi alışverişin onlarla yaptığını ifade ettiği gelen bilgiler arasında yer alıyor. 
Bekir K. JANDARMADAN BİLGİLERİ BU KADAR KOLAY NASIL ALIYOR?
Olayda ilginç gelişmelerden biri ise, hırsızlık, narkotik ve gasptan kabarık bir sabıka kaydı bulunan torunun eşi Bekir K’nın jandarmadan bilgileri alması. Şu an çoklu bir dosyadan cezaevinde tutuklu bulunan bu şahıs 5. Ağır Ceza Mahkemesine iki mektup yazarak beyan bildirmiştir ve bunu kendine hiç sorulmadan yapmıştır. Özel Jandarma ekibinin bu şahısla ilişkisi nedir ve niçin bu kadar yalan söylediği halde sorgulanmamıştır? Bu olayda ilgi çeken başka bir durumda vahşice işlenmiş cinayetin olay yerinin temizlenmesi. Gece geç saatlerde olay yeri emniyet mensupları ayrıldıktan sonra torun Sevda K. ve komşu Fikriye B.’nin sabah 06.00 saatlerinde olay yerini derin şekilde temizleye başlamışlardır ve bunu kimseden izin almadan yaptıkları 12 saat bile geçmeden babaannesi ölen bir şahsın hangi psikolojiyle kendi babaannesinin kanını temizlemesi ve olayın olduğu evde taziyeleri kabul etmesi ise ilginç gelişmeler arasında yer alıyor.
6 YILDA ÇÖZÜLEMEYEN DAVA 
3 GÜNDE NASIL ÇÖZÜLDÜ?
Dosyada Felahiye İlçe komutanlığının yazdığı raporlarda dikkat çekerken, verilen raporlarda cinayetin başka kişiler tarafından işlenmiş olabileceği ve bazı kişilerin isimleri bulunduğu halde, kolluk ekibi kendi personelinin buluşlarıyla hiçbir araştırma yapmayı gerek duymadığı görülürken, Özel bir Tv kanalında yayınlanan programa da konu olan ve yönlendirici tutumlarıyla katılanları doğru ve yanlışı ayırt etmeksizin bir baskı kuran program çalışanları bu yanlış yargılamada da tetikçi konumuna düşmüşlerdir. Özel olarak kurulan ekip tutuklamalar sonrası 3 gün içerisinde davayı çözdük ve itiraf haberleri yayınlanırken, detaylı bulgular karşısında nasıl sonuca varacakları ise merak konusu oldu.
İTİRAF YOK, DEDİKODU VAR
Cinayetle alakalı bir görgü tanığı bulunmadığı ortaya çıkarken, F.B., Abla R.K. ve anne S.B.‘nin ne DNA, ne de parmak izi olmadığı açıkça belirtilmekte ve daha da vahim olan olay yerinde 16 yerde kan sıçramaları tespit edildiği halde sözde zanlıların ne giysilerinin üzerinde veya vücutlarında araştırma sonucu kan bulunamazken, ayrıca hiçbir boğuşma izine de rastlanılmamıştır. Jandarma özel ekibin tanıkları cinayetle alakalı değil, daha çok dedikodu şeklinde ifadeler aldığı görülürken, tanıklar bunlar benim sözlerim değil jandarma tarafından dikte edildi diye hâkime anlatmışlardır. Bu kadar şüphe ve kesin kanıt olmadığı halde mahkeme F.B.’ye 10 yıl ceza vermiştir.
OLAYI TETİKLENDİĞİ İDDİA EDİLEN GÖRÜŞME KAYDI ÇIKMADI
Davada ve savcı iddianamesinde bu cinayeti tetikleyen sözde telefon görüşmesi bilirkişi raporunda kesin sözle yalanlandı, hatta saat 21.56’ya kadar hiç görüşme kaydının bulunmadığı ifade ediyor ve bu zaman birimi olaydan çok sonraya denk geliyor. Bilirkişi analizi böyleyse, yani kesin bilgiye dayanıyorsa iddianamenin kurgu olduğu ortaya çıkıyor. Kolluk ekibinin araştırmasında kullandığı yöntemler ve senaryosu bizim izlenimizdede gerçeği yansıtmıyor ve bilirkişide bunu doğruluyor.
ARAŞTIRMA TALEPLERİ 
YANITSIZ KALDI
Aile tarafından bu olayı araştırması için tutulan ekibin savcıya yazdığı mektubuna cevap alamazken, İl Jandarma komutanı Hüseyin Bekmez’den randevu talep edilmesine rağmen ve ondanda olumla cevap alamadıklarını ifade ettiler.. Aile, Jandarmanın ilgisiz tutumuna karşı Kayseri Emniyet Müdürlüğü’nden görüşme talep etmesine rağmen ancak kısa görüşme sonrası yetki bölgemiz dışındadır diye olaya bakamayacaklarını belirttiklerini ifade ettiler. Ancak daha önce çıkan haberlere göre Jandarma Özel ekibi ve Kayseri Emniyet Cinayet Büro amirliğinin beraber çalışmaları sonuca davanın çözüldüğü yazılmıştır. Davanın İstinaf Mahkemesinden usulen bozulması ve 5. Ağır Ceza mahkemesinin yeniden ilgilenip araştırması ve 180 gün içerisinde karara bağlanmasına hükmetmiştir. Kayseri 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada tutuklu sanık F.B. ile avukatlar hazır bulundu. Tutuklu sanık F.B., mahkemede “Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Uzun zamandır tutukluyum, tahliyemi istiyorum” dedi.
MAHKEME HEYETİ DAVAYA 
BAKMAK İSTEMİYOR
Ancak davada son gelişme olarak Mahkeme heyeti başka bir mahkeme tarafından dosyaya bakılmasına karar verdi ve F.B.’nin tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 17 Temmuz’a erteledi. 
Şu an 1 yıl 4 aydır tutuklu bulunan F.B cinayeti işlediğini kesin dille kabul etmezken ve halen adaletin yerini bulmasını bekliyor. Ailenin tuttuğu araştırma ekibi aylardır yürüttüğü araştırmalarının sonuna vardıklarını ve F.B., ablası ve annesinin suçsuz olduklarını kanıtlayacak delillerin elinde olduklarını belirttikleri ifadeler arasında yer alıyor.